Biyografisi
1950 yılında Ankara’da doğmuştur. 1966 yılında Güzel Sanatlar Akademisi (MSÜ) İstanbul Fındıklıda Heykel Bölümünde eğitimine başlayan sanatçı, Nusret Suman, Tamer Başoğlu ve Hüseyin Gezer’den heykel eğitimini alarak 1971 yılında yüksek lisans diploması ile mezun olmuştur.
1971-1984 yılları arasında liselerde Resim ve Sanat Tarihi öğretmenliği yapan sanatçı, 1983-84 eğitim yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünün kurulması ile Heykel Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak göreve başlamış ve Bölümün kuruluşunda büyük katkıları olmuştur. Heykel Bölümünün kuruluşundan itibaren 30 yıl aktif görevine devam etmiştir.
1985 de ilk kişisel sergisini açmış, 1986 da Sanatta Yeterlik diplomasını almıştır. Tüm akademik aşamalardan geçerek, sırası ile Araştırma Görevlisi, Öğretim Görevlisi, Yardımcı Doçent ve Doçent olmuş , 2001 yılında profesör olmuştur.
Akademik Kariyeri
Akademik alanda Marmara Üniversitesi, Heykel Bölümü Ana Sanat Dalı Başkanlığı ve Bölüm Başkan yardımcılığı yapan sanatçı, 2007’de Heykel Bölümü Başkanı olmuş ve Bölüm Başkanı olarak bölümü yeniden inşa etmiş, Çeşitli Kültürel ve Sanatsal etkinlikler yapmış, Yurt dışından ve Yurt içinden birçok Sanatçı ve Eğitmen getirerek konferanslar, sergiler, sempozyumlar workshoplar düzenlemiş ve bu başarılı süreçten sonra görevini 15 Eylül 2013’ de emekli olarak bitirmiştir. Aynı zamanda 2007- 2016 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümünde Öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Sayısız karma sergiye katılan Nilay Büyükişliyen’in müzelerde ve koleksiyonlarda yapıtları bulunmaktadır. Sayısız Heykel Yarışmalarında Jüri üyesi veya Jüri Başkanı olarak görev yapmış , 50’nin üzerinde yüksek Lisans ve Doktora tezi yönetmiştir.
Heykelleri
Nilay Büyükişliyen’in yapıtları, insan üzerine kurgulanmıştır, insanın doğumundan ölümüne dek yaşamdaki var olma çabası içerisinde çeşitli aşama ve deneylerden geçerken, yaşam koşullarının yönlendirdiği, süreçte gelişen, duygu ve düşüncelerinin, dışavurumu ile gerçekleşen, soyut anlatımları kendi yorumu ile ortaya koymaktır. Giderek sadeleşen form ifadesi ile bütünleşerek gelişen duygularını en yalın biçimde yapıtlarına aktarmıştır.
İlk dönemlerinde natür, ekspresyonist anlatımı ile çalıştığı heykelleri daha sonraki dönemlerde, geometrik anlatımlı figürlere, sonrasında ise dekupe, yüzeylerde soyut figür kompozisyonlarına dönüşmüştür. Son çalışmalarında ise balerinler, melekler, masal kahramanları kendine özgü anlatımı ile sergilerde izlenebilmektedir.